WIMBLEDON’DA DA ŞAMPİYON NOVAK DJOKOVİC | GÖRKEM BITIRAK

WIMBLEDON’DA DA ŞAMPİYON NOVAK DJOKOVİC | GÖRKEM BITIRAK

   

NOLE GRAND SLAM’LERİ EŞİTLEDİ

  Novak Djokovic 2015’ten sonraki en iyi sezonunu yaşıyordur muhtemelen. Sezona Avustralya Açık şampiyonluğu ile başlayan Nole, Roland Garros ve Wimbledon’da da mutlu sona ulaştı. Bu başarılarıyla rakipleri Roger Federer ve Rafael Nadal’ı da Grand Slam sayısında yakalamış oldu. Bununla birlikte aynı sezon içerisinde sert, toprak ve çim kortlarda şampiyonluk yaşayan 2. Tenis oyuncusu oldu. Amerika Açık’ı da kazanması halinde açık dönemde takvim slam yapan ilk erkek tenis oyuncusu olacak.

  Maç özelinde aslında söylenecek çok fazla bir şey yok. Roger Federer’in çeyrek finaldeki vedasından sonra bence tamamen rakipsiz kalmıştı. Shapovalov ve Berrettini dönem dönem Nole’yi zorlasalar da son virajda ayakta kalan hep Nole’ydi. Uzun rallileri inanılmaz bir konsantrasyon ile oynayabilmesi Nole’nin en büyük artısı oldu. Çok da zorlanmadan şampiyonluğa ulaştı. Fizik olarak da mental olarak da ulaştığı seviye çok yukarıda. Bana göre de oyunu 2015’e göre çok çok daha dominant. Bununla birlikte de rakiplerine karşı hissetirdiği “Yenilmez” imajı onun maçlara 1-0 önde başlamasını sağlıyor.

  NOLE’NİN EN İYİ OLMA HİKAYESİ

  Her şeyden önce şunu söylemeliyim. Nole’nin karşısında durduğu iki sporcu da açık dönemin en iyi iki sporcusu. Federer ve Nadal rekabetinin arasından bu kadar güçlü bir şekilde çıkıp en iyi olabilmek gerçekten muazzam. Özgüven kaybı ve vazgeçmek Djokovic’in lügatında yok. Fakat asıl incelememiz gereken konu Djokovic’in nasıl bu hale geldiği. Harika geçen 2015 Grand Slam takviminden sonra 2016’ya da çok iyi başladı. Avustralya ve Fransa Açık şampiyonlukları ile 18 aydır kaybetmeyen bir Nole izliyorduk. Fakat Wimbledon 3. turdaki mağlubiyeti ile herkesi şok etti. Amerika Açık finalinde ise Grand Slam’lerdeki belalısı Stan Wawrinka’ya kaybetmesi ile Nole ciddi bir düşüşe geçti. Bana göre bunun en büyük nedeni ise zihinsel yorgunluk. Kazanmayı normal hale getirdi ve kaybettiği iki sürpriz maç ile psikolojik bir düşüş başladı Nole için.

  Fakat bundan sonraki süreç, bence psikoloji dalında ders olarak anlatılması gereken bir durum. 11 yıllık ekibini dağıtarak yeni bir ekip kuran Nole, bunu “kazanma kıvılcımını yeniden bulmak” için yaptığını söyledi. Servisleri ile fark yaratan ilk tenisçilerden olan Goran Ivanisevic ile çalışması Nole’nin de servislerine yansıdı. Maç başı 9-10 ace ortalaması ile servislerini mükemmel bir silaha çevirdi. Zaten return konusunda bence tarihin en iyisi. 22 numaraya kadar gerilemişken en iyisi olmak için yeniden bir meydan okuma yaratmak tek kelimeyle muazzam. Geldiği noktaya çalışması ile geldiğini de unutmamak gerek. Tırnakları ile kazıyarak geldiği bu noktada da büyük bir saygıyı hak ediyor. Kapak fotoğrafında da kullandığım fotoğraftaki yüz ifadesi ne kadar gururlu olduğunu gösteriyor. Tebrikler Nole 🙂

  

1 Yorum
  • Mehmet SARAÇ
    15 Temmuz 2021 Cevapla

    4×4luk bir yazı olmuş. Nole bencede en iyi returncu ve de backhandci.Berretininin set alma olasılığı sadece tie-breakti.Oylede oldu.Ama berretininin kumasi cok iyi,büyük bir forehandi var.Noleyi tebrik edip,hayran olmaktan başka yapabilecek bisey yok.Federer devam ederse en az bi 3 sene daha gencleri hirpalar bu büyük 3lü.

Yorum Yazın