ÖZKAYNAK PROBLEMİ – NİÇİN KALİFİYE OYUNCU YETİŞTİREMİYORUZ? | GÖRKEM BITIRAK

17.02.2021 ÖZKAYNAK PROBLEMİ – NİÇİN KALİFİYE OYUNCU YETİŞTİREMİYORUZ? | GÖRKEM BITIRAK

  Uzun zamandır herkesin dilinde şu söz var: Biz yerli ve milli oyuncu yetiştiremiyoruz? Aslında bu sorunun kendi içinde bile onlarca farklı çözümü olabilecekken; asla bir çözüm bulamıyoruz. Sizin için kendi çözüm önerilerimi derledim. Herkese iyi okumalar 🙂

 ” ADAMI İŞE ALMA, İŞE ADAM AL” – VEHBİ KOÇ

  Vehbi Koç iş hayatındaki prensiplerini anlatırken başlıkta kullandığım sözünü söylüyordu. İşe adam almak ile bir adamı işe almak arasındaki farkı anlamak gerek öncelikle. Yapılacak olan işin niteliklerine uygun bir insana iş verirseniz işe adam almış olursunuz. Ancak sadece tanıdığınız biri diye birine iş veriyorsanız da, adamı işe almış olursunuz. Çok ince bir çizgidir bu3. Kulüplerimizin de en büyük hatası adamı işe almak oluyor. Peki neden? Cevaplayayım, çünkü geçmişte o sporun içinde olan, bilindik bir yüzü işe alıyor kulüplerimiz. Evet, olaya yüzeysel bakılırsa mantıklı bir tercih gibi görünüyor. Fakat oyuncu yetiştirmek, geliştirmek hakkında en ufak bir fikirleri yok. Bu konuya kulüplerimiz çok daha dikkat etmeli. İşi almak isteyen biri geçmişini değil potansiyelini öne çıkartır. Yapmak istediklerini ve planlarını bir sunum olarak yetkililere aktarır. Altyapıdaki eğitmen seçimlerinde yetki verilecek kişinin geçmişteki oyuncu profili değil eğitmen profiline sahip olup-olmadığı değerlendirilmeli. Yani liyakat esas alınmalı. Ancak ve ancak bu şekilde bazı konular düzelebilir.

  KULÜP MANTALİTESİ İNŞA ETMEK GEREK

  Teknik adamlarımız bir bahane yarattılar fakat hiçbir tutarlılığı yok bana göre. “Gençler ile yarışın içinde kalmak çok zor” mazeretine sığınmak çok saçma. Ajax 2019’da Şampiyonlar Ligi yarı finaline çıktığında altyapıdan çıkan 7 oyuncusu ilk 11’deydi. Demek ki doğru mantalite çocuk yaştan beri oyunculara aşılanırsa gençler ile de yarışın içinde kalabilirsiniz. Kulüplerimiz bir kültür ve mantalite yaratmalı. A takım da dahil olmak üzere her yaş grubu aynı oyun planına sahip olmalı ve bu planı uygulayabilmeli. Bu sayede altyapıdan yetişen oyuncu üst yapıya çıktığında yabancılık çekmeyecektir ve uyum süreci minimize edilecektir. Peki hangi kulübümüzde böyle bir yapı var diye soracak olursanız; bu sayı maalesef “0”

  GÜNCELİ DEĞİL, POTANSİYELİ ESAS ALMALIYIZ

  Frenkie de Jong, Matthijs de Ligt ve Donny van de Beek. Ajax’ın altyapıdan yetiştirdiği üç isim. Üç oyuncu da Avrupa’nın baba takımlarında forma giyiyorlar. Üç oyuncu için Ajax’a ödenen toplam bonservis ise tam 210.5M Euro. Çelimsiz, şişman ve yavaş diye bu adamları takımdan göndermek yerine potansiyellerini fark ettiler. Ve sonuç olarak dünya çapında 3 tane star yetiştirdiler. İşte bu nedenden dolayı Ajax tesislerinin girişinde “Gelecek” yazıyor. Şunu da hatırlatmak isterim; Hollanda’nın nüfusu sadece 18 milyon.

  Peki 82 milyonluk ülkemizde niçin bunları göremiyoruz? Cevabı çok basit. Günü kurtarma isteğimiz yüzünden. Şu an Avrupa’da boy gösteren sporcularımızla gurur duyuyoruz fakat şunu atlıyoruz. Yusuf Yazıcı’nın, Ozan Kabak’ın takımlarında ilk 11’de oynaması kulüplerimizin tercihi değildi. Maddi imkansızlıklar bu durumu zorunlu kıldı. Fakat böyle bir imkansızlık olmasa bu yeteneklerimizin isimlerini bile duymayacaktık. Yetenekli oyuncuları çelimsiz, vasatları da yeteneksiz diyerek kulüplerimizden gönderiyoruz. Kısacası oyuncu yetiştirmeyle görevli olan yetkililer(?) sadece kendilerini düşünüyorlar. E böyle bir ortamda da Ajax’ta “Gelecek” yazıyor ise; bizde gururla “GÜNÜ KURTAR” yazmalıyız bence 🙂 Ülkemizden ufak bir örnek verecek olursak eğer; Ghezzal’lar zaten kendilerini belli ediyor bir şekilde fakat biz bir Josef-Atiba yetiştiremiyorsak, hakikaten yazık bize.

  GLOBAL SCOUTING

  Almanya 2018 Dünya Kupası’na giderken kadrosunda 3 tane Türk vardı. Ve bu üç oyuncu da oyuna direkt tesir ediyorlardı. Fakat bu sadece Almanya’ya özgü bir durum değil. Aynı kupada Fransa şampiyon oldu ve ilk 11’inde sadece 3 tane Fransız asıllı oyuncu vardı. Yani demek istediğim; altyapılara yabancı uyruklu oyuncuları da dahil etmeliyiz. Scouting işinde sadece yerli veya gurbetçi gençleri değil, globaldeki tüm yetenekli oyuncuları keşfetmek gerekiyor. Bugün Real Madrid, bu konuda zirvede yer alıyor. Zaten bunu yapabildiği için zirvede kalıcı oluyor. Bir çok oyuncusuna da vatandaşlık veriyor. Bu sayede ülkesinin milli takımına da oyuncu vermiş oluyor. Bu formül de ülkemizde maalesef uygulanamıyor. Sevilla zamanında Rakitic ve Dani Alves gibi oyuncuları bu sayede bulmuş ve yüksek meblağlara Barça’ya satarak çok ciddi bonservis geliri elde etmişti.

  İşin özü kulüplerimizi bu finansal bataktan kurtaracak yol kendi özkaynağımızdan geçiyor. Kendi scouting ekiplerimizden geçiyor. Şu andaki yapıların en kısa sürede değişmesi dileğiyle…