FENERBAHÇE 1- 0 HJK HELSİNKİ | UEFA AVRUPA LİGİ PLAY-OFF TURU İLK MAÇ

20.08.2021 FENERBAHÇE 1- 0 HJK HELSİNKİ | UEFA AVRUPA LİGİ PLAY-OFF TURU İLK MAÇ

 ALINAN GALİBİYET, HATALARIN VE EKSİKLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTMESİN

  Evet, her ne kadar oynatmak istediği oyunu beğenmesem de dünkü galibiyet Vitor Pereria’ya yazar. Gerek 60’ta Mesut’u çıkartacak kadar kendine güvenmesi gerek eksiklerine rağmen oyuncularına aşıladığı özgüven takdiri hak ediyor. Özellikle de 60’tan sonra rakibi çıkartmaması ve pas trafiğinin artması ile oyunu kontrol etmesi oldukça başarılıydı. Bununla birlikte de kaybedilen toplar sonrası hızlı bir şok pres ile topu geri kazanma hızı da fena değildi. Fakat kimse de kimseyi kandırmamalı şu noktada. Helsinki’nin piyasa değeri 6.2M Euro. Takımdaki 26 oyuncunun toplam değerinden bahsediyorum. Yani Fenerbahçe’nin kalecisinin değeri bile takımın toplam değerinin iki katından fazla 🙂 Elbette oyunun hemen oturmasını beklemek çok saçma olur. Fakat alınan galibiyetin de derecesinin ne olduğunu bilip ona göre yorum yapmak gerek bence. Fakat kurulan üçgenler ve Osayi ile Nazım’ın sağ kanattan yaptığı tempolu koşular iyiye birer sinyal bence. Sosa’nın da kısa mesafeli ve yerinde olan şok presleri oldukça istekli olduğunun göstergesidir. Bazı maçları oyun değil mücadele alır. Bu maçta da buna benzer bir durum vardı.

  SAKATLIKLAR DARBEYE BAĞLI DEĞİL!

  Fenerbahçe sadece 2 resmi maç oynadı. Yaşanılan sakatlıklar ise şu şekilde: Enner Valencia-kasık problemi, Mert Hakan Yandaş- kasık problemi, İrfan Can Kahveci- arka adele, Filip Novak- arka adele problemi. Bunlara ek olarak Serdar Dursun ve Pelkas’ın darbeye bağlı sakatlıklarını da unutmamak gerek. Kısacası bu sakatlıkların iki sebebi var; ya bu takım iyi çalışmıyor, fiziksel yükleme yapılmıyor ya da bu oyuncular geceleri ekstra maçlara çıkıyor. Fakat Pereria’nın ilk döneminde de böyle uzun süreli kasık sakatlıklarının da yaşanmış olması ilk ihtimali daha güçlü kılıyor. Zamanında Ersun Yanal’a yapılan mobingler, acaba Vitor Pereria’ya da yapılır mı bilmem. Fakat burada sorgulanması gereken bir durum olduğu da ortada.

  GÜMÜŞ DEĞİL ALTIN ÇOCUK 🙂

  Dereağzı Tesisleri’nde geçirdiğim 1.5 yılda tanıştığım, vakit geçirdiğim kişilerden biriydi Muhammed. 16 yaşından beri izlediğim bir oyuncu olan Muhammed’in, vermiş olduğu emeklerin karşılığını alması beni çok mutlu etti. Yetenekli ve en önemlisi de çalışmayı seven bir oyuncuydu her zaman. Zorunluluktan değil de direkt katkı verecek bir oyuncu olarak oynaması gerektiğini düşünüyorum. Aynı şekilde 2005 doğumlu Arda Güler’in de jenerasyonunun en önemli oyuncuları arasında gösterildiğini unutmamak gerek. Bu oyuncular isimleriyle değil, yüksek aidiyetleri ve YETENEKLERİYLE oynuyorlar. İsim yapmış abilerinin yerine geçerler mi? Açıkçası hiç sanmıyorum.

GOL: (65) Muhammed Gümüşkaya