BİR DİRENİŞİN SEMBOLÜ MÜ YOKSA AŞI KARŞITI BİR TEHDİT UNSURU MU? | GÖRKEM BITIRAK

BİR DİRENİŞİN SEMBOLÜ MÜ YOKSA AŞI KARŞITI BİR TEHDİT UNSURU MU? | GÖRKEM BITIRAK

Novak Djokovic, gerek son 10 yılda yaptıkları ile gerek tenise olan tutkusu ile saygı görmeyi fazlasıyla hak ediyor. Fakat sempati görme konusunda başarılarının oldukça gerisinde. Sert reaksiyonları ve inatçı oyun yapısı onu böyle olmaya itti. Karşısına aldığı Federer-Nadal rekabetini de düşünürsek, aslında böyle olmaktan başka şansı da yoktu. Belki de yaptığı bu tercih ona 20 Grand Slam şampiyonluğunu getirdi. Ancak aldığı her kararın sonucu, Djokovic için hep bu şekilde olumlu  sonuçlanmıyor.

YETERSİZ ARGÜMANLAR SONUCU VİZESİ İPTAL EDİLDİ

Öncelikle şunu söylemeliyim: Kural kuraldır. Her ne olursa olsun, gittiğiniz bir ülkedeki kurallar ne ise onlara uymakla mükellefsiniz. Avustralya Parlamentosu, 2022’de aşısız hiçbir sporcuyu ülkeye kabul etmeyeceğini açıklamıştı. Buna rağmen Djokovic, 1 hafta önce aşı muafiyeti ile Melbourne’e seyahat etti. Aşısız olmasına ilişkin argümanlar yetersiz bulundu ve vizesi iptal edildi. Ve Novak için sınır dışı işlemleri başlatıldı. İtirazı sonucu ise mültecilerin bekletildiği bir otele alındı. Djokovic’in bu durumuna ise tüm dünyadan destek mesajları yağdı.

Evet, Novak Djokovic dünya 1 numarası. 9 kez Avustralya Şampiyonu. Ama bu Djokovic’in bir tercihiydi. Novak boşu boşuna orada tutulmuyor. Bence kim olursa olsun, eğer böyle bir soru işareti varsa, kimse toplumun hayatını riske atamaz. Yapılan işlem bence doğrudur. Djokovic zorla sınırda tutulmuyor, kendi isteğiyle davasının sonuçlanmasını bekliyor. Ve bu konuda da Avustralya Hükümetini tebrik etmek gerekiyor.

  ELBETTE HERKES DJOKOVİC’İ İZLEMEK İSTER

Bir tenis sever olarak tabii ki Djokovic gibi bir oyuncunun Avustralya Açık’ta oynamasını isterim. Ancak insani olarak soruşturmayı ve raporun sorgulanmasını doğru buluyorum.

 16 Aralık’ta COVID-19 testi pozitif çıkan biri nasıl oluyor da 17 Aralık’ta bir etkinliğe katılabiliyor? Bence mantıksız bir durum haliyle de bu argümanın araştırılması, doğru bir politika.

Fakat hayranları ve bir kesim insanların düşünceleri bu yönde değil. Djokovic’in önünü kesmek istediklerini düşünerek “özgürlük kısıtlaması” olarak değerlendiriyorlar bu durumu. 2021 Ocak’ından beri böyle bir uygulamanın yapılacağı belli iken, üstelik üç aşılı olmasına rağmen parlamentonun kabul etmediği aşı türünden aşılanan sporcular ülkeye alınmazken Djokovic’e özel bir izin kesinlikle kabul edilebilir bir durum olmazdı. Bununla birlikte dünya 1 numarasına ek olarak kimlere muafiyet izninin verildiği açıklanırsa, olay daha net bir çözüme kavuşabilir.

Başlıktaki soruya gelecek olursak eğer; Novak Djokovic, ne direnişe sembol ne de ülkeyi tehdit eden bir aşı karşıtı. Son 10 yıldır bize izlettiği inanılmaz performansı ile son derece başarılı ve saygı duyulası bir sporcu. Bir tercih yaptı ve haliyle de sonucuna katlanacak.

RAFAEL NADAL: “EĞER İSTESEYDİ, AVUSTRALYA’DA SORUNSUZ BİR ŞEKİLDE OYNAYABİLİRDİ” 

Son olarak Melbourne 250 turnuvasında yarı final öncesi basın toplantısı yapan Nadal, Djokovic ile ilgili bir açıklamada bulundu.

Çift doz aşı olduğunu ve 2 hafta önce de COVID-19 geçirdiğini dile getiren Rafa Nadal, “Dünya zaten yeteri kadar acı çekiyor. Lütfen aşı olun. Eğer isteseydi, Avustralya’da sorunsuz bir şekilde oynayabilirdi. Herkes hayatta kendi kararlarını vermekte özgürdür ama her kararın doğurduğu sonuçlar da vardır, değil mi?” açıklamasını yaptı.  

Yazar notu: Süreç nasıl sonuçlanır bilemem. Fakat artık “yeni normal” haline gelen bu pandemi koşulları altında birtakım kararlara karşı daha duyarlı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Artık kariyerlerinin sonlarına gelen bu efsane üçlüyü ne kadar daha izleyeceğimiz meçhul. Ve kişisel tercihleri yüzünden de izleyememek her tenis severi üzer. Umarım ki Djokovic bu inadından vazgeçer ve bize biraz daha olsun onu izleme şansı bırakır 🙂

 

 

 

Yorum Yok

Yorum Yazın