GALATASARAY’DAKİ SORUN NE? | GÖRKEM BITIRAK

GALATASARAY’DAKİ SORUN NE? | GÖRKEM BITIRAK

Yeni ve genç bir başkanla girilen sezon, gençleşme başlığı altında yapılan transferler neticesinde ise iyi başlanmış bir sezon. Fakat işler 5. haftadan sonra baş aşağıya gitti. Özellikle ligde, son 9 maçta alınan 1 galibiyet sarı kırmızılıları sıralamada oldukça geriye itti. Peki bu sonucun sorumlusu kim?

  1-) BAŞKAN VE YÖNETİM

Burak Elmas’ın seçim vaatleri ve ortaya sunduğu orta-uzun vadedeki planlar bana 2018’de Ali Koç’un ortaya sunduğu planları anımsatmıştı. “Futbolda Kurumsallaşma” mottosu altında liyakatin esas alınacağı ancak kulüp değerlerinin de korunduğu bir yapı kurmak istediğini açıklamıştı. Nitekim güçlü bir yönetim kurulu ile işe başlayan genç başkan, Fatih Hoca ile devam etme kararı ile de aslında vaatlerine dair pozitif bir başlangıç yapmıştı.

Fakat gerek ardı arkası kesilmeyen yönetim kurulu istifaları gerek Fatih Hoca’ya müdahale edememesi işleri bence çıkmaza soktu. Bir takımın kötü gidişatının başlıca sebebi bence yönetimdir.

  2-) FATİH HOCA VE TEKNİK EKİBİ

Fatih Terim gelmiş geçmiş en iyi Türk teknik adam. Özellikle de 96-00 arası yaptıkları ile adını tarihe çoktan kazıdı. Fakat son 3 sezondur Fatih Hoca’nın da ciddi bir form düşüklüğü olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Son 3 sezona da kaliteli ve tempolu bir pas oyunu ile başlayan Terim, oyun istikrarını bir türlü yakalayamadı. Bununla birlikte takımın başında olmadığı dönemlerde yardımcılarının da yetersiz olduğu gözle görülen seviyede. Hocanın olmadığı maçlarda Galatasaray’ın puan ortalaması küme düşme seviyesinde. 70 yaşına gelmiş birinin değişmesini beklemek elbette absürt olur. Fakat hocanın çevresini, hocayı destekleyecek ve gerektiği zaman onunla münakaşa edebilecek insanlarla doldurmak gerektiğini düşünüyorum. Bu noktada ise Fatih Hoca böyle bir durumu kabul etmiyor. Haliyle de iş çıkmaza giriyor.

  AVRUPA’DA İŞLER NASIL İYİ GİDİYOR?

Eminim ki her Galatasaray taraftarının aklında bu soru vardır. Avrupa Ligi için köprü üstü olan takımlar ile başa baş mücadele edip sonuç alırken ligde işler niçin kötü? Cevabı çok basit. Avrupa’daki her takımın bir oyun oynama isteği var. Futbolun doğruları ne ise onu yapmaya çalışıyorlar ve bu da haliyle oyunu geniş alana yayarak mümkün oluyor. Galatasaray, Avrupa’da “iyi bir Anadolu takımı” gibi oynuyor. Hızlı geçiş oyunu ile skora gidebilen ve merkezdeki boşlukları değerlendirerek pas üçgenleri oluşturabiliyorlar.

Ligimizde ise 5-6 takım hariç tüm takımlar oyunu 30 metre karede oynuyorlar. Takım boyunu kısaltarak  rijit bir şekilde kaleyi kapatan, kontra atak beklentisi ile skor hayali kuran bir düşünce yapısı var. Haliyle de bu tür rakipleri açmak için kaliteli ayaklara sahip olmanız gerekiyor. Galatasaray’da Morutan-Kerem-Halil üçlüsü takımın en yeteneklileri. Fakat açık alan bulduklarında etkili olan oyuncular. Belki Morutan 3 sene sonra istenilen ayaklara sahip olacak fakat şu an için vasatın üstünde. Geçmiş sezonlarda bu işi yapan Feghouli ise oldukça formsuz. Sonuç olarak da her büyük takım gibi Galatasaray da liderin oldukça gerisinde bir konumda.

Yorum Yok

Yorum Yazın