FENERBAHÇE SEZON GENEL DEĞERLENDİRMESİ | GÖRKEM BITIRAK

15.05.2021 FENERBAHÇE SEZON GENEL DEĞERLENDİRMESİ | GÖRKEM BITIRAK

  TARİHE GEÇEN SEZON

  Fenerbahçe için negatif gelişmelerin rekor kırdığı bir sezon oldu. İç sahada en çok yenildiği sezon olmasıyla birlikte şampiyonluk hasretini de 8 yıla çıkardı. Bu da tarihindeki 7 yıllık (1989-1996) özlemi de geçmiş oldu. Fenerbahçe’nin bu sezondan çok iyi dersler çıkarması gerek bence. Gerek transfere harcanan para gerek yıldız transferler vs. bakımından artık bazı şeylerin önüne geçilmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Ciddi yapılanma ve sistem kurmak başta olmak üzere

  Biraz istatistik vermek istiyorum bu bölümde. Fenerbahçe sezonu 2.05 puan ortalaması ile tamamladı ve 3. oldu. Ligimizin şampiyonluk puan ortalaması 2.10-2.15 arasıdır ki Beşiktaş’ta bu sezon 2.10 ortalama ile şampiyon oldu. Erol Bulut ile 1.96’lık bir ortalama yakalanmışken, son 10 maçta Emre Belözoğlu ile 2.3’lük bir puan ortalaması yakalandı. İç sahada alınan 7 mağlubiyet ve 2 beraberlik ile toplamda 25 puan kaybı yaşadılar. Bunlara karşın da deplasmanda sadece 1 yenilgi ve 4 beraberlik almaları takımı ilk 3’te tuttu. Fakat şampiyonluğun bile yetmeyeceği bir sezonu kupasız geçmek de bir şeylerin değişmesi gerektiğini gösterir. Başkan taraftar olarak karar vermeyi ve kendi Fatih Terim’ini yaratma kompleksinden vazgeçmediği için de geçen başarısız bir dönem var. Geçen sezon bence vasat bir kadro ile taraftara şampiyonluk umudu veren Ersun Hoca’nın elinde bu kadro olsaydı ne olurdu diye düşünmeden de edemiyorum. 

   ÖNCE HOCA, SONRA TAKIM

  Şampiyon olmak için bireysel performansı yüksek oyuncuları almak gerekmez. Öncelikle bir oyun aklınız olur ve oyunun en verimli şekilde işleyeceği oyuncular takıma katılır. Her sezon yapılması gereken işlem budur. Fakat Fenerbahçe’nin yıllardır süren problemi budur bence. Sportif Direktör Emre Belözoğlu’nun sahaya indikten sonra oynattığı oyun ile sezona başlayan Erol Hoca’nın oyunu birbirini tutmuyor. Eğer ki Erol Bulut’a inanıp yola çıkıyorsanız hocanın sistemine uygun bir yapı oluşması gerekirdi. Fakat Emre Belözoğlu kendi kafasındaki yapıya göre bir kadro kurdu. Aslında yanlış burada başladı fakat transfer hızı bu sorunu halının altına itti. Fenerbahçe’nin bundan sonraki süreçte izlemesi gereken adımlar bence şunlardır: 1) Yarışmacı kimliğe sahip ve sistem kurmaya meyilli bir teknik adam getirmek. 2) Türk futbolunu kurtarmayı değil Fenerbahçe’nin menfaatlerini öncelik edinen GÜÇLÜ yönetim kurmak. 3) Fenerbahçe’nin değerlerini yeniden hatırlatacak bir başkan. 4) İşini yapan profesyonel oyuncu grubu. Fenerbahçe camiası bu adımları izlemek zorunda bence. 

  Fanatik bir Fenerbahçeli olan dedem zamanında bana şu marşı söylemişti. “3-5 sene geçti diye sanmasınlar Fenerbahçe, Cimbom gibi Kartal gibi bekleyecek 15 sene.” Dedemin zamanında sahada her şeyini veren ve arma için mücadele eden oyuncu grubu vardı. Daha da önemlisi Fenerbahçe “winner” bir takımdı. Son 15 senede ise 4 kere son maçta şampiyonluk veren bir takıma dönüştü. Bu meşhur tezahürat bu gidişle muhtemelen gerçeğe dönecek. Ya da Fenerbahçe’nin DNA’sını düzeltecek bir yönetim gelecek. 

  İSLAM ÇUPİ’NİN SÖZÜNÜN TAMAMI

  “Türkiye’de Fenerbahçe Cumhuriyeti sağlıklı, başarılı ve ilkse, bu ülkede her şey mutlu ve huzurludur. Esnafın yüzü güler. Perakendeci ve toptancıların tezgahında mal kalmaz. Tiyatrolar, sinemalar, sazlar, barlar, meyhaneler fuldur. Statlar Türkiye’nin her vilayetinde lebaleptir. Fenerbahçe gittiği her kente kendi ile birlikte büyük bereketini götürür. Kötü (!) uğurlanmasına rağmen. Fenerbahçe Cumhuriyeti ortalıkta yoksa, Türkiye yoktur, futbol yoktur, bolluk yoktur, insanlar yoktur, canlılar güç nefes alır ve bu ülke kısa süre sonra yaşayan yer olmaktan çıkıp, mezarlık olur. Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz.” – İslam ÇUPİ

  Yıllarca bu sözün son bölümünü cımbız ile çekip kandırılan Fenerbahçe taraftarı için bu yazının tamamını okumalarını isterim. Fenerbahçe Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüdür fakat bu yapının da genetiğinin bozulduğunu kabul etmek gerek artık 🙂