MEDYANIN BESLENMEYE ETKİSİ | BEYZA KURTLAR

MEDYANIN BESLENMEYE ETKİSİ | BEYZA KURTLAR

MEDYANIN BESLENMEYE ETKİSİ

  Günümüzde tüketicilerin alışveriş alışkanlıkları sosyoekonomik gelişmelerden etkilenmekte ve satın alma davranışları farklılaşmaktadır. İçinde bulunduğumuz dönemde pazarlama faaliyetlerinin önem kazanmasında medyanın da etkisi büyüktür. Sürekli değişen ve farklılaşan tüketici taleplerini karşılamak amacıyla; satın alma davranışlarını ve tercihlerini etkilemek amacıyla etkileyici tanıtım pazarını oluşturmaya zorlamıştır. Reklamın ikna özelliği, yaratıcı ve uyarıcı etkiyi de beraberinde getirerek, reklamları üretim sektörü adına karlı bir unsur haline dönüştürmektedir.

  Teknolojinin gelişmesi, sanayileşme, eğitim düzeyinin, ekonomik ve sosyal refahın artması insanların gıdalara ve sağlıklı beslenmeye olan ilgisini arttırmış, bilinçli beslenme günümüzde toplumun ilgisini çeker hale gelmiştir. Bu durum sosyal medyada gıda ile ilgili açıklama ve haber sayısını da arttırmıştır. Ancak doğru ve yeterli bilgi sahibi olmayan kişilerce yapılan yanlış açıklamalar tüketicide kafa karışıklığına neden olabilmektedir. Tüketici doğru bilgi kaynağını bilememekte dolayısıyla bilgi kirliliği oranı beraberinde artarak, tüketicinin beslenme konusunda daha büyük yanlışlar yapmasına yol açmaktadır. Bilgi kirliliği, genelde, gıdada var olan etkinin abartılarak yansıtılması, gıdada var olmayan fonksiyonların varmış gibi ifade edilmesi, gıdanın sağlıksız veya tehlikeli olduğunun bilimsel olmayan bir çerçevede ifadesi olarak gelişmektedir. Gıda ve beslenme konusunda tam anlamı ile günümüzde gerek sosyal medyada gerek basılı yayınlarda büyük bir bilgi kirliliği mevcuttur. İnsanlar ne yiyip ne yemeyeceği konusunda endişe etmesinin nedeni, konu üzerinde bilgisi olmayan ve medya tarafından büyütülen kişilerin yanlış yönlendirmesinden kaynaklanmaktadır.

  Reklamlar, satın alma iletişimini oluşturan bileşenlerden birisidir. Burada en büyük görev ise televizyona düşmektedir. Televizyon kanallarının sayısının artması ile birlikte, yayınlanan reklam sayısı da doğal olarak fazlalaşmaktadır. En çok artış gıda reklamlarındadır. ABD televizyonlarında 70’li yıllarda 22 bin olan gıda reklam sayısı, 80’li yıllarda 30 bine, 90’lı yıllarda 40 bin sınırına ulaşmıştır. Bu reklamların yüzde 80’lik bölümü besin değeri çok yüksek olmayan, yağ oranı ve kalorisi yüksek ürünlerdir. Reklamların etkisiyle yaratılan bilinç bulanıklığı ile özellikle çocuklar ve gençler başta olmak üzere tüm tüketiciler sağlıklarını risk ve tehlikeye atan, yararlı değil zararlı gıda maddelerini tercih eder duruma getirilmiştir. Örneğin, yanmış ve donmuş yağlar ile çeşitli gıda katkı maddesi ve genetik yapısı değiştirilmiş üründen elde edilen katkılar içeren ya da genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerden elde edilen cipsler, unlu ve şekerli yiyecekler, kola ve renkli içecekler en çok pazarlanan ve tüketilen gıda maddeleri arasına girmiştir.

  Bilimsel verilere dayanmadan bazı şahsi yorumlamalardan tüketici etkilenerek beslenme konusunda endişeye kapılmakta, ‘kanser yapar’, ‘zehirdir’ gibi keskin cümlelerin tüketiciler üzerinde kafa karışıklığı yaşattığı görülmektedir. Ancak medya reyting gibi endişelerle bu can alıcı açıklamaları ekranlara ve sosyal medyaya taşımaktadır. Bilimsel verilere bağlı olmadan bir gıdanın tek başına kanser yapması yerine, hastalıkların birçok etkene bağlı olduğu, bir gıdanın tam olarak etkisinin anlaşılabilmesi için belirli sayıda gruplara homojen olarak testlerinin yapılması ve sonuçlarının benzerliği baz alınarak ancak bilimsel olarak yorumlanabilmektedir. Besin etkileri insanların metabolizmasına, yaşına, boyuna, kilosuna, cinsiyetine, genetik yapısına, günlük harcadığı kalori miktarına dolayısıyla mesleğine, yaşadığı bölgedeki coğrafyada yetişen bitki örtüsüne ve yapılan hayvancılığa gibi daha uzatabilecek birçok etkene bağlıdır. Dolayısıyla her gıda her insanın metabolizması gıdalara tam olarak aynı biyolojik tepkiyi veremeyecektir. Diyet listeleri oluşturulurken diyetisyenler kişiye özel besin tavsiyeleri listeleri oluşturmaktadır. Günümüzde yaşanılan gıda ile ilgili bilgi kirliliğinden dolayı tüketicinin kafasının karışıklığının bir nedeni de tüketiciye tavsiyede bulunan kişilerin ünlü olması, mesleği, kimliği gibi sebeplerden dolayı etkilenmektedir. Doğru bilgi ancak doğru uzman kaynağı aracılığıyla bilimsel verilere dayalı olarak verilebilir. Yazılı, görsel ve sosyal medya da bu sebepten dolayı gıda ile ilgili yorumlarda mutlaka alanında uzman olan kişilere yer verilmelidir.

 

1 Yorum
  • Alev Bıtırak
    08 Şubat 2021 Cevapla

    Çok önemli bir konuya dikkat çekmişsiniz Beyza hanım….Umarım yazınızı okuyan kişiler konuya azami önem vererek paylaşımlarda bulunurlar. Teşekkürler…

Yorum Yazın